Yeni yıl dileği

3 Ocak 2016 Pazar

2015'in  son dersini yapıyoruz.  Çocuklar çok neşeli. Bir an önce eve gitmek ve yeni yılın nasıl geleceğini görmek istiyorlar. Zira çocuklara ödev dağıtırken, montlarını giyip hazırlanmaya başladılar bile. Daha zilin çalmasına 30 dakika varken...

 'Yıl', 'gün', '365' kavramlarını tartıştıktan sonra çocuklara, "Yeni yıldan  bir dilek hakkınız olsaydı, ne dilerdiniz çocuklar?" diye sordum.

Her öğrencimin kendine özgü çok güzel dilekleri vardı:  Gökyüzünden dondurma yağması,  bütün çizgi film kahramanlarının canlanması ve ölümsüzlük gibi...

Fakat Selin'in dileği biraz daha "özeldi":

"Evden giden takıların geri gelmesini istiyorum öğretmenim." dedi.

Şaşırarak "Nasıl Selinciğim,  evden takı mı gitti?" dedim. Selin de anlatmaya başladı:

"Polis kılığında iki kişi eve gelmiş. Evde de babaannem vardı. Kapıyı açmış. 'Polisiz, evde takı, para ne varsa getir!' demişler. Babaannem de hepsini vermiş. İşte ben de o takıların geri gelmesini istiyorum. "

Selin  çok doğaldı. Olayın vehametini kavramış da 'olur öyle şeyler' der gibi bir vakarla benim şaşkınlığımı yatıştırmaya çalışıyordu sanki.

 Selin, ailesini düşünüyordu. Çünkü ne kadar üzüldüklerini görmüştü.

Bunca emek, bunca iş, çaba iki dolandırıcı yüzünden birden yok olmuştu. Tek bir dilek hakkını ailesi için kullanmayı tercih etmişti Selin.


 

POPÜLER