Arkadaş
8 Ekim 2015 Perşembe
Bir an Azra'ya baktım. Gözleri kıpkırmızıydı.
"Ne oldu?" diye sordum. Yaklaşmamı işaret etti. Eğildim ama dediklerinden hiçbir şey anlayamadım. Çünkü duyulur duyulmaz bir şekilde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Sakin olmasını ve anlayabilmem için tekrar anlatmasını istedim:
"Öğ-ret-me-nim, arka-da-şım, bana sü-rek-li 'kötü olmuş' diyor," dedi.
Arkadaşını dikkate almaması gerektiğini, çünkü çok başarılı olduğunu ama yine de arkadaşıyla konuşacağımı söyledim.
Ancak böyle ikna olabildi.
Fakat nöbetçiydim ve pek vaktim yoktu. Azra, her teneffüs yanıma geldi ve, "Konuştunuz mu öğretmenim?" diye sordu. Peşimi bırakmayacağını biliyordum. Tek çarem arkadaşını teneffüste kıstırmak ve davranışlarının sonuçlarını belirtmek olacaktı.
"Ne oldu?" diye sordum. Yaklaşmamı işaret etti. Eğildim ama dediklerinden hiçbir şey anlayamadım. Çünkü duyulur duyulmaz bir şekilde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Sakin olmasını ve anlayabilmem için tekrar anlatmasını istedim:
"Öğ-ret-me-nim, arka-da-şım, bana sü-rek-li 'kötü olmuş' diyor," dedi.
Arkadaşını dikkate almaması gerektiğini, çünkü çok başarılı olduğunu ama yine de arkadaşıyla konuşacağımı söyledim.
Ancak böyle ikna olabildi.
Fakat nöbetçiydim ve pek vaktim yoktu. Azra, her teneffüs yanıma geldi ve, "Konuştunuz mu öğretmenim?" diye sordu. Peşimi bırakmayacağını biliyordum. Tek çarem arkadaşını teneffüste kıstırmak ve davranışlarının sonuçlarını belirtmek olacaktı.